25 Haziran 2008 Çarşamba

3. TAHİROĞULLARI (HURİYENTİLER-ŞAHVELET)

Meydancık nahiyesi Balıklı Köyü’nden muhacir olan Tahiroğulları, Hamidiye köyüne iki aile olarak geldiler. Şahvelet ve kardeşi Hafız Mehmet Efendi, ayrı ayrı evlere yerleşerek, iki hane olarak kayıtlara geçtiler. İki aile de aynı soyadını (Şahin) aldılar.

Üç numaralı hanede kayıtlı olan Şahvelet’in 1848 doğumlu olduğu ve 32 yaşında geldiği görülmektedir. 01.01.1940 yılında, 92 yaşında iken vefat etmiştir. Babasının adı Tahir, annesinin adı Esme’dir.

Mustafa, Ali ve Yusuf adlarında üç oğlunun yanı sıra, nüfus kayıtlarında görülmeyen Havva, Nazime ve Sultan adlarında üç kızı vardır. Nüfus kayıtlarının düzenlendiği tarihte evli olmaları nedeniyle, kızların bu hanede kayıtları görülmemektedir. Havva’nın Atmeydanı Mahallesi’nden Yunus’la, Nazime’nin de Kabalakdüzü’nden Hacıoğulları’ndan Süleyman ile evli olduğu, bu hanelerin kayıtlarından anlaşılmaktadır.

Şahvelet’in Yusuf adındaki oğlu, genç yaşta ölmüştür. Diğer iki oğlundan biri Mustafa (Mustafa Çavuş), öteki de Cihat Şahin’in babası, Ali Şahin’in dedesi Ali Bey’dir. 14.02.2000 tarihi itibariyle, bu hanede ölenler ve aileye dışarıdan katılanlar dahil, 66 kişinin kaydı bulunmaktadır.

Mustafa Çavuş’un, seferberlikte ve Kurtuluş Savaşı’nda cepheye gidip savaşlara katıldığı, çavuşluk ünvanının askerlikten kalma olduğu söylenmektedir. Ancak askerlik ile ilgili bilgilere ulaşamadığımız için hangi savaşlarda bulunduğunu öğrenmek mümkün olmadı.

Kırmızı yüzlü, beyaz sakallı, mavi gözlü idi. Sesi gür olduğu için, uzun yıllar köy koruculuğu yaptığı söylenir. Çavuşun yedi kere evlendiği rivayeten anlatılmakta ise de üç kere resmi nikahlı olarak, bir kere de imam nikahı ile evlendiği bilinmektedir.

Köyün korucusu olarak, köye görevli gelen tahsildar, sağlıkçı veya jandarmanın önüne düşer, onlara yardımcı olur, bu arada misafirler için hazırlanan yemek sofralarının hepsine otururmuş.

Tarım Kredi’den aldığı borç parayı zamanında ödeyemediği için, tarlasının haciz edilmesi üzerine söylediği söz, herkesin dilinde dolaşmaktadır: “Sen ki Şahvelet’in oğlusun, ayağında sırımlı çarık bile yokken, ne işin vardı kooperatifte” sözü köyün kültüründe yerleşmiş, bir deyim olarak zamanımıza kadar kullanılagelmiştir.

Yine Mustafa Çavuş'a atfedilen ‘pisi pisi bas’ deyimi zaman zaman halk tarafından kullanılmaktadır.

Hiç yorum yok: