24 Haziran 2008 Salı

4. BİZİM KANA’YA YAĞMAMIŞTIR!..

Gürcü dilinde tarlaya “kana” denir. Her tarlanın kendisine has isimleri vardır. Topala kana, seri kana, kasliyen kana gibi isimlerin nasıl ve neden konulduğu bilinmese de hepsinin bir hikayesinin olduğu söylenir.

Yunus’un İsmail Amca, hoş sohbeti, hazır cevaplılığı ile bilinir, ayrıca gençliğinde eşkıyalar ile dolaştığından, cesaretli olduğu ve mavzeri iyi kullandığı söylenir. Uzun zaman yaylada öküzleri güder ve Gölebe çimeninde kurduğu sayvanda yatıp kalkar, ekmeğini yemeğini kendisi yaparmış.

Köye uzak olduğundan, olup bitenlerden pek haberdar değildir. Bir gün Murat Amca, yaylaya un götürürken Gölebe’de yanına uğrayınca, İsmail Amca köyden haber sorar.

- Co Murat, köyde ne var ne yok, yağmur yağdı mı?
- Dün gece öyle bir yağmur yağdı ki, vallahi kana kana yağdı deyince Murat Amca, İsmail Amca ellerini iki yanına vurup dövünmeye başlar.
-Eyvah eyvah, kana kana yağdı ise bizim kanaya yağmamıştır!..

Şimdi köyden birisi İstanbul’a geldiğinde soruyoruz, yağmur var mı?.. Kana kana yağdı derse, İsmail Amca gibi hayıflanıyor, sanki ekili tarlamız varmış gibi “Bizim kanaya yağmamıştır” diye, İsmail Amca’yı rahmetle anıyoruz.

Hiç yorum yok: